Model İnsan Peygamberle Diğer Modellerin Kıyası

Ev İşlerinde;
Vefatından sonra eşi ve bütün inananların annesi Hazreti Aişe'ye sorarlar:
Allah'ın elçisinin evdeki hali nasıldı?
Hazreti Aişe cevaplar;
O kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Arkadaşları bütün işini yapmaya hazır olmalarına rağmen, bunu istemezdi. Evdeyken elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar, develeri bağlar ve yemlerini verirdi. Ayrıca ayakkabılarını ve edelik su kırbalarını tamir eder. Evdekilere de yardım eder onlarla birikte hamur yoğururdu. Çarşıdan yiyeceğini kendisi taşır, birisi; "Ey Allah'ın elçisi, izin ver ben taşıyayım." dediğinde; "Her mümin taşıyabiliyorsa kendi yükünü kendi taşısın." derdi.
Kadı İyaz: Şifa-i Şerif

Herkeste bir Onda iki:
Üç gün süren hendek kazımının en zor tarafı aynı günlerde bütün şiddetiyle devam eden açlık ve kıtlıktır. Arkadaşları çalışırken açlıktan düşüp bayılmamak için karınlarına taş bağlamışlardı. Birara karşısına dizilirler. Ahirette bu fedakarlıklarına şahitlik etmesini isterler. Ve elbiselerini sıyırıp taşları gösterirler. O sadece tebessüm eder. Sonra da kendi elbisesini sıyırır. Hazreti Muhammedin karnında iki taş birden vardır
El İsbehani: Hazreti Muhammed'in Edeb ve Ahlakı

Habbab Dönene Kadar:
Eret oğullarından Habbab Mekke'den hicret etmiş, ilk m,slümanlardan azatlı bir köledir. Yani toplumun en alt katagorisinde kabul eidlen insanlardan. Medine'de Hazreti Muhammed tarafından uzun sürecek bir göreve gönderilir. Tekrar evine dönüp günlük işlerinin başına geçinceye kadar ise o işleri her gün Habbab'ın evine gidip bizzat Hazreti Muhammed görür. Ailenin erkeğin yokluğundan etkilenmesine izin vermez.
Afzalurrahman sf:66

Hayır Açım:
Oturarak namaz kıldığını gören Ebu Hureyre sorar:
Ya Rasull hasta mısın?
Cevap verir:
Hayır, açım.

Dünyadan konuştuğumuzda:
Önde gelen vahiy katiplerinden Sabit oğlu Zeyd anlatmaktadır:
Ben Hazreti Muhammed'in komşusu idim. Ona vahiy geldiği zaman bana haber gönderirdi. Ben de gider vahyi yazardım. Biz onun yanında dünyadan konuştuğumuzda o da dünyadan, ahiretten konuştuğumuzda o da ahiretten, yemekten konuştuğumuzda o da yemekten konuşurdu. Demek istiyorum ki; bize uymakta ve bizim seviyemize inmekteydi.

Annen Olsaydı:
Müslümanlardan bir genç zina etmek için izin ister. Kendince mantıklı bir gerekçesi de vardır; Böylece namuzlu kadınlar onun tehlikesinden korunmuş olacaklardır. Etraftaki sahabiler söylediği bu cümlelere hiddetlenip gencin üzerine yürümeye kalktıklarında Hazrtei Muahmmed buna mani olur. Ve sakince sorar:
"İstediğin şeyi başkalarının annenle yapmalarını kabul eder misin?
Vi, hayır!
Başkaları da anneleri için böyle bir şeye razı olmazlar.
Kızın için kabul eder misin?
Vi, hayır!
Başkaları da kızları için böyle bir şeye razı olmazlar.
Kızkardeşin için kabul eder misin?
Vi hayır!
Başkaları da kızkardeşleri için böyle bir şeyi kabul etmezler."
Gencin sağduyusuna seslenerek, izin istediği şeyin gerçekte ne kadar kötü ve çirkin olduğunu gösterir, ikna eder.
Sonra; "yaklaş" der,
Elini gencin kalbinin üzerine koyarak dua eder;
Ya Rabbi bunun günahlarını affet, kalbini temizle ve günahtan koru!
Genç o günden sonra bir iffet örneği olarak yaşar.
Afzalurrahman sf:118

Bir Halkın Efendisi:
Mescidde arkadaşlarıyla beraberdir. İçeri hızla yabancı bir ulak girer. Elinde önmeli diplomatik bir mektup bulunmaktadır. Medine'nin ve müslümanların tamamen yabancısı olan ulak soluk soluğa sorar.
Bu halkın efendisi kimdir?
O sırada hazreti Muhammed ayaktadır ve oturmakta olan arkadaşlarına kendi elleriyle ikramda bulunmaktadır. Ulağın sorusunu duyunca hiç düşünmeden cevap verir.
Bir halkın efendisi ona hizmet edendir.
Hiç düşünmeden verilmiş bu cevapla hem ulağın sorusunu cevplamış, hem de arkadaşlarına ve bütün müslümanlara nezaket dersi vermiş ve siyaset felsefesine önemli bir prensip koymuştur.
Gerçeğe doğru 11-23

Fakir Hırsız
Medine'de kıtlık yaşanmaktadır. Aç bir müslüman bahçelerden birine girerek meyve toplar ve yer. Fakat bahçe sahibi tarafından yakalanır. Dövülür ve yediği hurmalar karşılık olarak elbiselerine el konulur. Sonra da fkir hırsız kendini döven ve soyan bahçe sahibi yanında olarak Hazreti Peygamber'in yanına gelir. Fakir hırsız gördüğü davranıştan ötürü bahçe sahibini şikayet eder. Hz. Muhammed her ikisi de dikkatlice dinledikten sonra bahçe sahibine döner.
"O cahildi sen ona öğretmeliydin, O açtı sen onu doyurmalıydın der."
Bahçe sahibi önce fakir hırsızın elbiselerini iade eder, sonra da ona attığı dayağa bedel olarak kendi ambarından yüklü miktarda buğdayı ona verir.
Afzalurrahman sf:44

Evden biri alışkın olmadıkları bir yemek hediye edildiğinde bir fakire vermek ister Hazreti Muhammed uyarıda bulunur:
Kendi yemediklerinizden fakirlere veremezsiniz!

İsmail Lütfü Çakan sf:82

Hepsi Bizim Oldu:
Hazreti Aişe anlatıyor;
Bir gün bir koyun kesmiş ve bir butu dışında hepsini dağıtmıştık.
Allah'ın elçisi geldi ve;
"Koyunu ne yaptınız?" diye sordu.
Ben de bir but dışında hepsini dağıttığımızı söyledim.
"Ey Aişe" dedi. "Demek ki bir but dışında hepsi bizim oldu."
Afzalurrahman sf:41

Yahudiydi, İnsandı:
Medine de meydanlık bir yerde arkadaşlarıyla oturmaktadır. Çnlerinden bir cenaze alayı geçer. Alayın herşeyinden belli olmaktadır ki, bu bir yahudi cenazesindir. Hazreti Muhammed cenaze geçinceye kadar kalkarak ayakta bekler. Arkadaşları şaşkın, belki de durumu anlayaymıştır düşüncesiyle uyarırlar.
Ey Allah'ın elçesi, bu bir Yahudidir.Yani ayağa kalkmanız gereksizdir.
Oysa ki Hazreti Muhammed başından beri heşeyin farkındadır.
Cevap verir:
Fakat aynı zamanda bir insandır.
İslamda İnsan Modeli ve Hazreti Peygamber Örneği: Abdurrahman Azzam sf 94

Sarhoşa Lanet:
Bir çok kez sarhoş yakalanmış bir müslüman yine aynı durumda Hazreti Muhammed'in önüne getirilir. O sırada yanında bulunlardan biri dayanamaz. Sarhoşa dönerek lanet okur.
Hazreti Muhammed kaşları çatık, yüzü gergin olarak lanet okuyana seslenir. Ona lanet okumayın, Allah'a yemin ederim ki ben on u tanıyalı beri o hep Allah ile elçisini sever.

M. Yusuf Kandehlevi sf: 602

» İlk insan ve ilk peygamber.
» gururlanma insan oğlu