(¯`·._.·İslam Yolu·._.·´¯)

İSLAM YOLU FORUM
Sitemize üye olarak hizmetlerimizden en iyi şekilde yararlanabilirsiniz.


10 Saniyede Üye Olmak İçin Tıklayın

Değerli Misafirlerimiz Forumumuza Hoşgeldiniz. Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz(S.a.v)'e Bir Salavat Getirerek Kapatınız.
"Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali seyyidina Muhammed"
(¯`·._.·İslam Yolu·._.·´¯)

İSLAM YOLU FORUM
Sitemize üye olarak hizmetlerimizden en iyi şekilde yararlanabilirsiniz.


10 Saniyede Üye Olmak İçin Tıklayın

Değerli Misafirlerimiz Forumumuza Hoşgeldiniz. Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz(S.a.v)'e Bir Salavat Getirerek Kapatınız.
"Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali seyyidina Muhammed"
(¯`·._.·İslam Yolu·._.·´¯)
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

(¯`·._.·İslam Yolu·._.·´¯)


 
AnasayfaPortalGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Çokul Dil Desteği
İslam Yolu
Esma'ul Husna
99 Allah'ın İsimleri
Takvim
Sesli Kur’an Dinle
Mealli Kur'an Dinleyelim
Kimler hatta?
Toplam 28 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 28 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 98 kişi Ptsi Tem. 31, 2017 10:56 am tarihinde online oldu.
En son konular
» **BİSMİLLAHİRRAHMENİRRAHİM**
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Çarş. Şub. 15, 2012 1:18 pm tarafından Helin

» Sohbetlerde Hikaye Örneklemeleri
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Şub. 26, 2011 10:54 am tarafından @bdulKadir

» Eşimi nasıl mum gibi yaparım?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Şub. 26, 2011 10:29 am tarafından @bdulKadir

» Koca hakkı
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Şub. 26, 2011 10:16 am tarafından @bdulKadir

» Zindan-ı atâlete düştüğümüzün sebebi nedir?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Şub. 26, 2011 10:09 am tarafından @bdulKadir

» Selamun Aleyküm
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Şub. 26, 2011 10:03 am tarafından @bdulKadir

» BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ... !!!
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Cuma Ara. 24, 2010 3:14 pm tarafından Helin

» Kurban Bayram Mubarek olsun!!!!!!!!!!!!!!
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Salı Kas. 16, 2010 8:14 pm tarafından Selma NUran

» Kadının Tek Başına Hacca Gitmesi
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Paz Ekim 24, 2010 9:41 pm tarafından İslam Yolu

» Kadının yalnız hacca gitmesi ve kasap olarak hacca gitme
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Paz Ekim 24, 2010 9:39 pm tarafından İslam Yolu

» Hamile kadın hacca gidebilir mi?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Paz Ekim 24, 2010 9:38 pm tarafından İslam Yolu

»  Tut Yüreğimin Ellerinden...
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Paz Ekim 24, 2010 4:10 pm tarafından nurunalanur

» Üstadın ailesinden birkaç kişinin kabri şerifleri
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Çarş. Ekim 20, 2010 11:40 am tarafından İslam Yolu

» Bediüzzamandır Bu
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Çarş. Ekim 20, 2010 11:38 am tarafından İslam Yolu

» ÜSTAD'A MEKTUP!
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Çarş. Ekim 20, 2010 11:36 am tarafından İslam Yolu

» Ana-babanın seksen hakkı
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Cuma Ekim 15, 2010 10:05 am tarafından İslam Yolu

» Evliliği kolaylaştırın
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Perş. Ekim 14, 2010 11:57 pm tarafından İslam Yolu

» Bir kıza gelen görücü, o kız olmazsa, onun kızkardeşi ile...
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:57 pm tarafından İslam Yolu

» Dinimize göre düğün nasıl olmalıdır?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:53 pm tarafından İslam Yolu

» Evlatlar arasinda ayrimcilik
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:51 pm tarafından İslam Yolu

» Evlilikte mutluluğun '9' sırrı
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:48 pm tarafından İslam Yolu

» 'Mutluluk' için 14 öneri
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:44 pm tarafından İslam Yolu

» Mutlu olmak isteyen eşlere tavsiyeler
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:40 pm tarafından İslam Yolu

» Eşinize seni seviyorum deyiniz...
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:28 pm tarafından İslam Yolu

» Yuvayı Yapmak da Yıkmak da Elinizde
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:26 pm tarafından İslam Yolu

» Hz. Yusuf (as)’a bütün insanlığın güzelliğinin yarısının verildiği, doğru mudur?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:18 pm tarafından İslam Yolu

» Sabah namazına kalkmanın veya kalkamamanın imanın gücüyle alakası var mıdır?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:16 pm tarafından İslam Yolu

» Camilere kadınların hayızlı iken girmesi caiz mi?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:14 pm tarafından İslam Yolu

» Bayanların bayan pantolonu giymesi haram mıdır?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:05 pm tarafından İslam Yolu

» Makyajlı olarak alınan abdest ve kılınan namaz geçerli olur mu?
Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10C.tesi Ekim 09, 2010 10:00 pm tarafından İslam Yolu

En iyi yollayıcılar
İslam Yolu
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
Helin
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
nurunalanur
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
Ercan
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
ilayda
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
Songül
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
gülehasret
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
Sevda
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
Zeynep
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
hsn4767
Bilâl-i Habeşi (r.a) EmptyBilâl-i Habeşi (r.a) 3c500811Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty 
Hoş Geldiniz !
İslam Yolu Misafirleri

visitors map
Galeri
Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty

 

 Bilâl-i Habeşi (r.a)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
nurunalanur
Sadık Kardeşimiz
Sadık Kardeşimiz
nurunalanur


Mesaje : 259
Puncte : 648
Reputatie : 6
Data de inscriere : 23/03/10

Bilâl-i Habeşi (r.a) Empty
MesajKonu: Bilâl-i Habeşi (r.a)   Bilâl-i Habeşi (r.a) Tiny-b10Ptsi Nis. 12, 2010 11:07 am

Hz. Peygamber'e ilk iman edenlerden biri ve sonradan ona müezzin olan sahabî. İslâm tarihinde unutulmaz yeri olan Bilâl-î Habeşî, aslen Habeşlidir. Anasının adı Hamâme, babasının adı Rebah, künyesi Abdullah'tır.

Bilâl, İslâm'ın ilk tebliğ yıllarında Ümeyye b. Halef'in kölesiydi. İslâm'ın ortaya çıktığı yıllarda bir çok kimse, soy ve soplarının yüksekliğine, şirk toplumu içindeki nüfuzlarına bakarak kavim ve kabîle taassubuna düşmüş, İslâm'a cephe almış ve sapıklıkta kalmışlardı. Bilâl b. Rebah gibi kimseler de zayıf ve acizliklerine rağmen hak davete uyup şirkten kurtulmuşlardı. İşte Bilâl b. Rebah (r.a.) İslâm davetine ilk icabet edenlerden biriydi.

Ümeyye b. Halef, kölesi Bilâl'in müslüman olduğunu anladıktan sonra, onu İslâm'dan çevirmek için yapmadığı eziyet ve işkence kalmamıştı. Ümeyye, öğlen vakti güneşinin bir yanardağ kesildiği anda, Bilâl'i alır, kızgın kumların üzerine yatırır, sırtına kocaman bir taş koyar ve şöyle derdi: 'Muhammed'e küfret; Lat ve Uzza'ya iman et. Yoksa onlara iman edinceye kadar böylece kalacaksın.'

Bilâl'in kızgın kumlar üzerinde sırtı yanar, göğsü yanar, nefesi tıkanır, bu müthiş işkence altında saatlerce kıvranırdı. Fakat dudaklarında daima şu sözler dökülürdü: 'Allahu Ahad, Allahu Ahad', Onun bu durumu, müşrikleri bile hayrete düşürürdü (İbn Sa'd, Tabakat, III, 232).

O, geçim için, makam ve mevki için başka ilâhlara sığınmazdı. O biliyordu ki hüküm Allah'a aittir, rızık Allah'a aittir. Öldürmek ve yaşatmak Allah'ın elindedir. Geçici dünyanın çıkarları için put ve tağutları tasdik etmek ve bu arada imandan bir cüz de Allah'a ayırmak iman için yeterli değildir. Tam ve kâmil anlamda hükmün, öldürmek ve diriltmenin Allah'a ait olduğunu rızık verenin yalnız Allah olduğunu, Allah'ı bütün sıfatlarıyla tanıyıp ona göre iman etmedikçe ve bu uğurda gelecek sıkıntı ve ezalara katlanmadıkça imanda kemâle ulaşmanın mümkün olmadığını biliyordu. Bilâl, rızık ve ölüm korkusu taşımıyordu. Yalnız Allah'tan korkuyor ve yalnız ondan ümid ediyordu.

İşkence altında kıvranan Bilâl (r.a.)'a rastgelen Varaka b. Nevfel,

'Vallahi ey Bilâl, Allah birdir, Allah birdir. ' der, sonra da müşriklere dönerek: 'Siz onu bu yüzden öldürürseniz, biz onu, kendimize örnek alırız.' derdi (İbnü'l-Esir, el-Kâmil Fi't-Târih, II, 66).

Bilâl'in efendileri olan Mekkeli müşrikler onu, çoluk çocuğun oyuncağı yapmışlardı, ona işkence edenlerden biri de Ebu Cehil'di. Ama Bilâl'e yapılan işkenceler sırasında gösterdiği sabır ve tahammül hepsini şaşkına çevirirdi. Nasıl oluyor da bu derece ağır işkencelere katlanabiliyordu.

Ümeyye b. Halef'in Bilâl'e yaptığı işkencelere çok üzülen Hz. Ebû Bekir (r.a.) ona bu işkenceden vazgeçmesini söylemiş o da; 'Onun ahlâkını bozan sensin, onu bizden uzaklaştıran senden başkası değildir' demişti. Bunun üzerine Ebû Bekir es-Sıddık (r.a.) ona şu cevabı vermişti: 'Benim yanımda senin şu kölenden daha güçlü ve kuvvetlisi var. Hem de senin dinindendir. İstersen onu al ve bunu bana ver.' Ümeyye bu teklifi kabul edip öteki köleyi aldı ve Hz. Bilâl'i Hz. Ebû Bekir'e verdi. Başka bir rivayette Hz. Ebu Bekr'in onu yedi ukiyeye satın alıp azat ettiği kaydedilir. (İbn Sa'd, Tabakat, III, 232).

Bilâl'i Resulullah'ın yanına götürüp azat etmiş ve Bilâl işkenceden kurtulmuştu. Elbette bu Allah'ın bir takdiridir. Bilâl Hz. Ebû Bekir'e bu sebeple borçlu değildir. İki mümin de görevlerini yapmışlar. Allah da onlara ecrini vermiştir. Hz. Ömer şöyle der:

'Efendimiz Ebu Bekir, yine efendimiz Bilâl'i azad etti. '(İbnü'l-Esîr, Üsdü'l- Gabe, I, 209).

Bilâl daha sonra diğer ashab ile birlikte Medine'ye hicret etti. Orada Sa'd b. Hayseme'ye misafir oldu. Ensar ile Muhacirler arasında kardeşlik oluşturulunca Bilâl'e de Abdullah b. Abdurrahman el-Has'amî kardeş ilân edildiler. Bu kardeşlik köklü bir şekilde sürüp gitti. Öyle ki Bilâl, Hz. Ömer devrinde Şam'da bulunduğu sırada maaş olarak divandan ona ayrılan hissesinden kardeşine de bir hisse veriyordu. (İbn Sa'd, Tabakat, III, 234).

Bilâl, Resulullah (s.a.s.)'ın müezzini olarak tanınmaktadır. Ve sık sıkezanı Bilâl'e okuttururdu. Hatta sabah ezanındaki ' ' (Namaz uykudan hayırlıdır) ibaresini Bilâl ezana eklemiş Resulullah 'Bilâl, bu ne güzel söz!' diye onu tasvip etmişti. (Avnu'l-Ma'bud, Şerh Ebû Dâvud, III,185; İbn Mâce, Ezan, 1, 3,). Hz. Bilâl, Resulullah'ın bütün gazalarına katıldı. Bedir gazasında Hz. Bilâl, Mekke'de kendisine her türlü eza ve işkenceyi reva gören Ümeyye'yi görmüş ve şöyle bağırmıştı: 'İşte küfrün başı!..' Bunun üzerine dikkatleri ona çevrilmiş ve müslümanlar derhal onun ve oğlunun etrafını sararak ikisini de öldürmüşlerdi. Resul-u Ekrem Mekke'nin fethi ardından Kâbe'ye girerken has müezzini Hz. Bilâl'i yanlarında bulundurmuşlardı. İbn Ömer, bu vakayı şöyle nakleder ve der ki:

'Resul-u Ekrem, Mekke'nin fethi gününde, Mekke'nin yüksek tarafından bir deve üzerinde geldi. Üsame b. Zeyd, Bilâl ve Osman b. Talha da yanlarındaydılar. Resul-u Ekrem Kâbe içinde uzun bir müddet kaldılar, sonra çıktılar. Arkasında müminler içeri girmek için birbiriyle yarış etti. İlk giren bendim. Bilâl, kapının arkasındaydı. Bilâl'e Resulullah'ın nerede namaz kıldıklarını sordum, yerini gösterdi. Ne var ki Bilâl'e, Allah Resulunun kaç rekat namaz kıldıklarını sormayı unuttum.' (Buhârî, Meğâzî, 49).

Resulullah, Kâbe'yi putlardan temizledikten sonra müezzini Bilâl, burada ezan okuyarak, ortalığı tevhîd nameleriyle coşturmuştu. (İbn Sa'd, Tabakat, III, 234). Resul-u Ekrem'in vefatı üzerine, ona karşı büyük bir sevgi duyan Hz. Bilâl, Medine'de kalmaya dayanamayıp, ayrılmak zorunda kaldı. Hz. Ebu Bekir, Bilâl'e yanında kalması için ısrar ettiği halde, Hz. Bilâl ona şöyle demişti: 'Eğer sen beni Allah için azat ettinse bırak istediğim yere gideyim; yok kendi nefsin için azat ettinse beni yanında alıkoy!' Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir şöyle demişti: 'İstediğin yere git!...' Resulullah'ın vefatından sonra cihadı, ezana tercih eden Hz. Bilâl, Şam'a gitti ve Hz. Ebû Bekir devrinde Suriye'de meydana gelen gazalara katıldı (İbn Sa'd, Tabakat III,238).

Hz. Ebû Bekir'in vefatından sonra, Hz. Ömer devrinde cihat devam etti. Hz. Bilâl bu cihatlara da katıldı. Hz. Ömer, hicrî onaltıncı yılda Suriye ve Filistin'e gittiği zaman, Bilâl onu karşılamaya çıkarak Câbiye'ye gelmişti. Sonra halifenin maiyetinde Kudüs'e giderek, bu kutsal şehrin teslimi sırasında bulunmuş ve Hz. Ömer ile birlikte Kudüs'e girmişti. Hz. Ömer, burada, Resulullah'ın vefatından beri ezan okumayan Bilâl'den ezan okumasını rica etmiş, Hz. Bilâl de halifenin ısrarına dayanamayarak ezan okumuştu. Bilâl Tevhîd'in bu üstün yanı olan ezanı okumaya başlar başlamaz, Hz. Ömer ve diğer ashab Resulullah (s.a.s.) dönemini hatırlayarak, gözlerinin önüne, geçmiş günleri getirip hüngür hüngür ağlamaya başladılar. Bilâl'in ezanını dinleyenlerin hepsi, kendilerinden geçmişlerdi. Kudüs'ü teslim alma sırasında Hz. Ömer'den başka Ebu Ubeyde b. el-Cerrâh, Muaz b. Cebel, Amr b. el-Âs gibi ashabın ileri gelenlerinden bir çok kimse bulunuyordu.

Hz. Peygamber (s.a.s.)'in irtihâlinden sonra Suriye'ye giden Bilâl,

'Havlan' kasabasına yerleşti. O burada huzur içinde yaşıyordu. Hz. Bilâl, Suriye'de bir müddet kaldıktan sonra bir gece rüyasında Hz. Peygamber (s.a.s.)'i gördü. Resulullah ona, şöyle demişti: 'Beni ziyaret etmeyecek misin?' Hz. Bilâl, uyanır uyanmaz, hazırlığını tamamlayıp Medine yolunu tuttu. Medine'ye gece ulaştı. Oraya varınca Ravza-i Mutahhara'ya yüzünü sürerek, burada Resul-u Ekrem'le birlikte geçirdiği günlerin hatırasını düşünerek ağladı. Bu sırada Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin Bilâl'i görmüş, fecir vaktinde ondan ezan okumasını rica etmişlerdi. Bilâl, (r.a.) onların arzusunu yerine getirerek, Peygamber Mescid'inde ezan okumuştu. Bilâl'in sesini duyan Medineliler, İsrafil suruyla uyandırılmış gibi yerlerinden fırlamış ve ezanı dinlemeye başlamışlardı. Birinci şehadetten sonra Resulullah'ın risâletini ikrar eden şehadet tekrar okunurken, Hz. Peygamber'in kabrinden kalktığını tasavvur ederek evlerinden dışarı fırlamışlardı. Bu sabah, bütün Medine'ye, risalet devrini bütün canlılığı ile yaşatan, herkesin hislerini coşturan, bütün müslümanların Resul-u Ekrem'e karşı duydukları sevgiyi canlandıran Bilâl'in sesi idi.

Hz. Bilâl, hicretin yirminci yılında altmış yaşlarında iken vefat etti. Dımaşk'ın Bâbü's-Sağîr tarafına defnolundu. (İbn Sa'd, Tabakat, III, 238; İbnü'l-Esir, Üsdü'l-Gabe, I, 209).

Hz. Bilâl (r.a.), vefatı yaklaşınca, ölümün ızdırabını, sevgililerine kavuşmasındaki zevk ile mezcetmiş; ömrünün son anlarında onun hastalığını gören zevcesi, teessüründen 'ah ne acı' dedikçe, Bilâl: 'Oh! ne tatlı!.' diyor ve ekliyordu: 'Yarın sevgililerle, Muhammed ve arkadaşlarıyla buluşacağım.' diyordu.

Bilâl-i Habeşî, İslâm'ın ahlâkıyla ahlâklanmış, fazîlet ve kemâl sahibi bir sahabî idi. Hz. Bilâl'in, ilk müslümanlardan olduğunu ve İslâm akîdesi uğrunda en büyük çileyi çekenlerden olduğunu, herkes bilir ve ona son derece sevgi ve hürmet beslerdi. Hz. Bilâl, bütün vaktini, Resul-u Ekrem'e hizmetle geçirdi. O, Resulullah'ın meclislerinde daima hazır bulunurdu. Her namazda, her durum ve işte Resulullah'dan ayrılmazdı. Hz. Peygamber'in hazinedarlığını, Bilâl yapardı. Çarşı ve pazardan alınacak her şeyi o tedarik eder, icabında ödünç para alır, Resulullah'ın evinin ihtiyaçlarını sağlar, sonra da müsait zamanlarda o borçları öderdi.

Hz. Bilâl'in doğruluk ve ahlâkı, İslâm'a bağlılığı bütün çağdaşları tarafından aynı derecede takdir edilmekte ve övülmekteydi. Artık o, siyahî bir köle değil, ashab'ın ileri gelenlerinden ve İslâm devletinin yönetiminde söz sahibi olan müminlerden biriydi.

Hz. Bilâl, uzun boylu, zayıf, ince ve koyu esmerdi. Ömrünün sonlarına doğru saçlarının çoğu beyazlaşmıştı. (İbn Sa'd, Tabakat, III, 238-239).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bilâl-i Habeşi (r.a)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Bila-i Habeşi ve Müslüman oluşu.
» Bilal... Allah Allah Allah...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
(¯`·._.·İslam Yolu·._.·´¯)  :: HZ.PEYGAMBER EFENDİMİZ :: Sahabelerin Hayatı-
Buraya geçin: